Bugün Almanya parlementosundan bir yasa geçti. Bu yasaya göre “güvenli bölgeler” olarak ilan edilen Sırbisten, Makedonya ve Bosnahersek’ten gelen mülteciler sınırdışı edilecek. Bu yasanın geçmesi için Yeşil Partinin onayı gerekiyordu. Yeşil Partiden beklenen onay Wüttenberg eyaletindeki Yeşil Partiden geldi.
Yasa parlementoda görüşülürken biz de parlementonun önünde eylem yaptık. Yeşil Partinin diğer eyaletlerdeki kolları yasaya karşı görüş belirttiler ancak Wüttenberg eyaletindekilerin onayı yasanın geçmesi için yeterliydi.
Birkaç gün önce sınrdışı yasasına karşı Yeşil Partinin genel merkezini işgal ettik. Birkaç gün ön hazırlık yapıldı. Yaklaşık seksen kişi olarak bu işgali gerçekleştirdik. Bir grup önden gidip dış kapıyı açık tuttu ve insanlar koşarak binaya girdiler. Aynı anda basına bilgi verildi ve çok sayıda basın mensubu olay yerine geldiler.
Yeşil Partinin genel menkezindekiler önce bir şok yaşadılar ancak daha sonra bize hoşgeldiniz dediler. Kendilerinin de bu yasaya karşı olduklarını bildirdiler. Binanın balkonundan büyük bir pankart sarkıttık ve yanımızda getirdiğimiz megafonla kanuşmalar yaptık.
Biannın içinde bir basın sonferansı düzenledik. Çok sayıda televizyon ve gazetede bu konferans yayınlandı. Güvenli bölgeler diye adlandırılan ülkelerden gelen insanlar genellikle Roma insanlarıdır. Almanya’da Romanlara karşı ciddi bir ırkçılık var. Esas olarak Roma insanları sınırdışı edilmek isteniyor. Yeşil partinin bu binadaki yetkilileri ile bir görüşme gerçekleştirdik. Kendilerinin bugün için yapılan parlemento görüşmesined yasayı reddedeceklerini söylediler. Ancak bu sonucu değiştirmedi. Wüttenberg eyaletinden onay gelince yasa geçmiş oldu. Yeşil Parti her zaman böyle bir ikili rol oynuyor. Onlarla yaptığımız görüşmede pozisyonlarını netleştirmelerini istedik. Daha önce direniş yerlirimize yapılan polis operasyonlarında da bir kısım Yeşil Partili karşı çıkarken, bir kısım Yeşil Partili polis operasyonuna onay vermişti. Yeşil Parti genel merkezi işgalini planladığımız gibi tamamlayıp binayı terk ettik. Buradaki Yeşil Partililer polise şikayette bulunmadıkları için polis operasyonu olmadı.
KUVRY ATEŞE VERİLDİ
Dün gece, Kuvry caddesinde ağırlıklı olarak Roma insanlarının ve bizim direnişte yer alan mültecilerin yaşadıkları Kuvry ateşe verildi. Bu sabah da polis operasyonuyla Kuvry zorla boşaltıldı. Kuvry, etrafı lüks binalarla kaplı olan bir kulube yaşamıydı. Zenginler ve yoksullar komşu olarak yaşıyordu burada. Aynı mekanda iki ayrı sınıf ve iki ayrı dünya vardı. Ancak yoksullara buralarda yaşam hakkı tanınmıyor.
Parlemento önünde yaptığımız eylem sırasında Kuvry’e polis operasyonu başlatıldığı haberini aldık. Hemen oraya gittik ancak polisler bu kulube mahallesini kuşatmış ve kimseyi içeriye almıyordu. Kulübelerin tamamı zaten yanmıştı. Kuvry’deki inisanlar da böylece evsiz kaldılar. Tıpkı diğer yerlerdeki mülteciler gibi onlar da sokağa atılmış oldular.
Kurvy’e yapılan polis operasyonunu protesto eylemleri gün boyunca ve akşam saatlerinde devam etti. Bugün Berlin sokaklarında gene polis yığınağı vardı.
Bu arada Hamburg’taki mülteciler SPD binasını işgal ettiler. SPD liler hemen polisi çağırdılar ve içerdeki tüm mülteciler gözaltına alındılar.
Yatme yeri olmayan mülteciler için yaptığımız kilise işgalinden sonra kiliselerin genel merkezinde bir toplantı gerçekleşti. Bazı parlementerler ve bizim hareketimiz katıldı toplantıya. Kilise genel merkezi bu sorunun çözülmesi için mültecilere destek vermekten söz ettiler. Ancak bu toplantıdan somut bir çözüm çıkmadı. Bir ay için almışbir kişiye verilen yatma yeri daha sonra yeni yatma yeri bulma sözüyle tamamlandı.
Mültecilere geçici yatma yeri ya da geçici idare etme sözü hiçbir sorunu çözmüyor. Avrupa sınırlarında binlerce inisan ölmeye devam ediyor. Geçen hafta İtalya’ya geçmek isteyen mültecilerden bin kişi boğularak can verdi. Sorun sistemde ve bu sistemin güvenliği için oluşturulmuş olan ırkçı ve kolonyalist yasalardadır. Bu yasalar değişmediği sürece mültecilere yardım edilecek kurbanlık muamelesi yapılmaya devam edilecektir. Biz bunu kırmak için eylemlere sokaklarda devam edeceğimizi bir kez daha açıkladık.
Almanya’da harektsizlikten bitkin düşmüş olan muhalefet hareketini eylemlerimizle dinamize etmeye devam ediyoruz. Parti binası işgalimiz diğer muhalif hareketler tarafından coşkuyla karşılandı ve eylemlerimize onlar da katıldılar. Diğer gruplarla yaptığımız eylemlerin saysıı ve katılımcılar artıyor. Ver-Di sendikasıyla bir ortak eylem gerçekeleştirdik. Diğer grupları harekete geçirecek girişimlerimiz devam edecektir.
Mehringhof konferanslarının ikincisini gerçekleştirmek için hazırlıklara başladık. Bunun için bir makale kaleme aldık. Bu makaleyi değişik dillere çevrihip basacağız.
Rojavadaki otonom yapıyı yıkmak için Kobane kantonuna kapsamlı bir saldırı başlatıldı. Özgürlük için direnenlerin mekanları dünyanın her yerinde saldırı altındadır. Bu nedenle dünyanın her yerinde direniş ve karşı koyuşlar da devam ediyor. Selam olsun özgürlük için dünyanın her yerinde direnenlere.
Yaşasın İnsanlaşma Ve Ortaklaşma Mücadelemiz
19.09.2014
Turgay Ulu
Berlin