İÇİŞLERİ SENATÖRÜ FRANK HENKEL ILE

İÇİŞLERİ VE SPOR’DAN SORUMLU YÖNETIM’E AÇIK MEKTUP

 

Konu: § 23 AufenthG maddeli ikamet yasası’nın Berlin’de siyasal faal mültecilere uygulanması

Ikametgah: Klosterstraße 47, 10179 Berlin

Tarih: 10 Temmuz 2014

 

Sayın İçişleri Senatörü Frank Henkel,

Sayın yetkililer,

Berlin’deki mülteciler Almanya’daki güvencesiz ve tehlikeli durumlarına istinaden dikkat çekmek için yaklaşık iki senedir süregelen protestolarını sürdürmektedirler. Mülteciler güç şartlarla izolasyon altında yaşamak zorunda oldukları kampları terk edip, onlara dayatılmış olan seyahat kısıtlaması’na karşı şehirleri ve ülke sınırlarını aşan yürüyüşleriyle bu kurala meydan okudular. Birçoğu geçerli ve güvence altına alınmış bir ikamet statüsü’ne sahip değil.

Bu durumda kendi istekleri dışında her an sınırdışı edilebilirler. Mültecilerin siyasi talepleri tabi tutulduklari hak kısıtlamalarına yöneliktir. Bu talepler hukukun üstünlüğü’nün kesinlikle kendiliğinden tabii olarak kabul görüldüğü Almanya’da, birçok insanın en doğal insani taleplerini oluşturmaktadır ve kanunen işlemektedir. Mültecilerin talepleri

– yürütülen tüm sınırdışı işlemlerini durdurmak

– ikamet yükümlülüğünün kaldırılması ve

– tüm kamp’ların kaldırılması

Bu mektubu imzalayanlar olarak açıklıkla mültecilerin ve taleplerinin arkasında durduğumuzu belirtmek isteriz. Bilmekteyizki, Berlin’deki en üst yetkili devlet kurumu olarak partinizdeki meslektaşlarınızı ve diğer politikacıları bu taleplerin uygulanması için federal düzeyde ikna edebilir ve bir dönüşüm’e imza atabilirsiniz.

Bu nedenle size, Federal İçişleri Bakanı Thomas de Maizière’in onayı ile uygulayabileceğiniz farklı bir talep’te bulunacağız.

İçişleri ve Spordan sorumlu Yönetim Kurumuna ve İçişleri Senatörü Sayın Henkel’e kurumun başkanı olarak, siyaseten aktif mültecilere § 23 AufenthG maddesince Almanya’da sürekli ikamet izni verilmesi için çağrıda bulunuyoruz.

Buna göre „üst düzey yetkili devlet kurumu […] uluslararası hukukun ya da humanist nedenlerden dolayı ya da Almanya Federal Cumhuriyet’inin siyasi çıkarlarını korumak amaçlı, belirli ülkelerden gelen yabancılara ya da diğer türlü belirli başlı yabancı gruplara oturma izni verilmektedir.“

Konusu geçen bilirkişi raporu “temel insan haklarından dolayı oturma izni müsaadesi olanağı” alman meclisinin yürüttüğü bilimsel hizmet ve çalışmalara (WD 3 – 3000 – 063/14) bağlı olarak oturma izni verebilmek için „hadisenin kurucu unsurlarını oluşturan sıralamada <siyasi çıkarları korumak> […] üst düzey devlet yetkililerine tanınmış geniş bir siyasi takdir yetkisi sağlamaktadır“

(S. 4 orjinalinden alıntıdır).

Buna göre bahsi geçen “yabancılar grubu” kendini aktüel olan mülteci hareketine adamış olup, bu harekete katılımlarıyla birlikte belirlenmiştir. Bu gerçeği göz önünde bulundurursak, İçişleri ve Spordan sorumlu Yönetim Kurulu gerekli siyasi irade’yi gösterebilir akabinde ise Sayın İçişleri Bakanı de Maizière’de gerekli olan oturma izni onayını verebilir.

Neden oturma izni verilmelidir?

Almanya Federal Cumhuriyeti anayasa Kanunu’nun 1.Maddesi “İnsan onuru dokunulmazdır” dır. Tüm şahsi sorumluluk ve insanların siyasi etkisi demokrasinin temel taşıdır. Mülteciler başlattıkları protestolarla kendileri için sorumluluğu üstlenmiş aynı zamanda siyasal anlamda onurları icin aktif bir rol üstlenmişlerdir.

Bizim düşüncemize göre demokratik bir toplum ancak o toplum’un ideallerini talep etmesi ve uygulamaya koyması ile oluşmaktadır. Yine demokratik bir toplumun demokratik insanlara ihtiyacı olduğuna inanıyoruz.

Hıristiyan Demokrat Birliği’nin bir üyesi olarak özellikle Sayın Henkel size hitap ediyoruz. CDU’nun 2007 senesindeki parti programında bahsi geçen insan onurunun kaçınılmaz önemiözgürlük, dayanışma, adalet gibi değerli temel görüş ve ilkelerin her halükârda herkes için geçerli olduğu belirtilmişti.

Bu doğrultuda düşünüldüğünde ortaya çıkan tablo „özgür, kendine güvenen kişiliklere ihtiyaç duyan“ bir toplum resmi (S.11). Ayrıca aynı zamanda: „özgürlüğü elde etmek için, her an çaba harcamaya ve desteklemeye hazırlıklı olmak gerek […]“ (S. 8)

Protestolarını sürdüren Mülteciler Almanya’daki özgürlüklerinin belirli bir şekilde sınırlı olduğunu ve kısıtlandığını anlamışlardır. Kendi özgürlüklerini elde edebilmek için ayağa kalkıp mücadele etmektedirler. Bu konumda bahsettiğimiz Mülteciler, Hıristiyan demokratların ideallerine birebir uyan ve ihtiyaç duyulan, kendinden emin kişilikler teşkil etmekte değilmidirler?

Bu insanlara, alman toplumunun sınırları içerisinde verilecek olası bir özgürlük herhaliyle tutarlı bir davranış değilmidir?- ki yine yukarıda belirtildiği üzere, parti programınızın temel hedef’lerinde ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde yazılı temel ilkelerce zaten bu hakka sahipler.

§ 23 AufenthaltG maddesi uyarınca İçişleri ve Spordan sorumlu Yönetim Kurulu ile birlikte partinizin manevi değerlerini Berlin’de siyasal faal olan bu mülteci grup adına uygulama imkanına sahipsiniz. Bu bağlamda böyle bir tavır, daha özgür, daha uyumlu ve daha adil bir topluma doğru giden bu yolda önemli bir sinyal olacaktır.

 

Saygılarımızla,

 

der Brief auf deutschliste der unterzeichner_innen