Geceyi Frankfurt’ta geçirdikten sonra, buraya yakın bir mesafede olan Hanau kentine geldik. Burada yaklaşık yirmi yıllık işgal statüsünde olan bir derneğe konuk olduk. Dernekte iki gruba ayrılarak işe koyulduk. Küçük bir grup, bir kilisede kalan az sayıdaki mültecinin ziyaretine gitti. Biz de büyük bir grupla bir mülteci kampının ziyaretine gittik.
Hanau’da gittiğimiz mülteci kampının olduğu binada hem mülteciler kalıyor ve hem de evsiz insanlar kalıyor. Mülteci kampıhdaki odalar çok küçüktü. Her odada iki katlı ranzalar var. Herbir odada dört kişi kalıyor. Burada yaşayan mültecilerin odalarına konuk olduk. Mülteciler küçük bir odada dört kişi kalmanın getirdiği sıkıntıları anlattılar bize. Odada kalanlardan biri sigara içmek istiyor, diğeri istemiyorsa sorun oluyor. Biri gece tuvalete gitmek istediğinde diğer uyuyanlar uyanıyor. Her bakımdan sıkıntılı bir yaşam.
Binanın bodrum katında kalan bir evsizin evine izin alarak girdik. Havasız, dağınık ve küçücük bir oda. Burada yaklaşık olarak kırk evsiz insan kalıyor. Evsiz insanlarla mülteciler arasında bazen sorunlar yaşanıyor. İzolasyonun yarattığı atmosferde bazen insanlar kendilerine zarar veren hareketler yapıyorlarmış.
Hanau’daki mülteci kampının ortak kullanılan buzdolabı, ocağı, tuvalet ve banyosu bozuk. Bazen kilise bu bozuk eşyaları tamir ediyor ancak sorunu çözmüyor. Mülteciler bu binadan başka bir binaya aktarılmak için çeşitli girişimlerde bulunmuş ancak bir sonuç çıkmamış.
Ziyaret ettiğimiz mülteci kampından mülteciler bizim arabalarımızla birlikte derneğe geldiler ve onlarla bir toplantı yaptık. Hannau Lampedusa grubu yaptıkları eylemlerle ilgili bilgiler verdi. Biz de neden otobüs turu yaptığımıza dair bilgilendirmeler yaptık.
Destekçilerden bazıları Berlin mülteci grevi harketinin biraz kendisini izole ettiğini anlattı. Bu, tamamen haksız ve yanlış bir analizdi. Bugüne kadar direnişin lokalden genele yayılması, daha sonra Avrupa çapına yayılması, diğer mülteci gruplarıyla ve diğer toplumsal gruplarla bağların kurulması. Hem yürüyüş, işgal, otobüs turu, işgal gibi eylemlerle direnişi gündeme oturtan bu harekettir. En geniş kesimlerle ilişki kurmak için tüm yol ve yöntemleri deneyen mülteci grevini “izole” olmakla eleştirmek yanlıştır dedik ve gerçekliği onlara örneklerle anlattık.
Otobüs turuna yeni katılmış olan mülteciler, kendi hakları ve özgürlükleri için sokakta mücadele etmekten çekinmeyeceklerini, mülteci kamplarının izole ortamında yaşamak istemediklerini anlattılar. Örgütlediğimiz tüm eylemlerin herkese açık olduğunu ve herkesin bu eylemlere davetli olduğunu, isteyen herkesin eylemlerimize katılabileceğini, söz söyleyebileceğini anlattık onlara.
Hanau’da akşam yemeğini yedikten sonra yeniden Frankfurt’a döneceğiz çünkü Hanau’da yatma yeri yok. Gene Frankfurt’taki Göthe üniversitesinde uyuyacağız, yarın Karl Marks’ındoğum yeri olarak adını duyduğumuz Trier şehrine gideceğiz. Trier’de iki gün kalacağız. İşçi sınıfının kavga günü olan bir Mayıs’a Karl Marks’ın doğum yeri olan Trier’de gireceğiz. Ne güzel bir tesadüf.
Yaşasın İnsanlaşma Ve Ortaklaşma Mücadelemiz
29.04.2015
Turgay Ulu
Hanau