HAMBURG’TAN ROSTOK'A

11130507_831767956897342_3351934637967367825_o

İki aracımızla Hamburg’tan Rostok’a doğru yola çıktık. Yazma işlerini genelde yolda yapıyoruz. Konakladığımız yerlerde de internetten bu yazıları değişik dillerde postalıyoruz. Dün gece Hamburg’ta adını “Gezi Parkı Merkesi” koyan bir binada konakladık. Lampedusa Hamburg mülteci direnişi grubu bizi ağırladı. Zaten bu arkdaşlarımızla önceki eylemlerimizden tanışıyoruz. Burdaki mültecilerden bir kısmı Strazbourg’tan Brüksel’e kadar yaptığımız yürüyüşte bizimle birlikte yürümüşlerdi. Dün akşam büyük toplantı saatine kadar, Hamburg’taki mülteci arkadaşlarımızın gerçekleştirdiği eylem yerlerini gezdik. İlk zamanlarda bir derneğin bodrumunda yatmışlar. Daha sonra bir kilise işgal etmişler. Kilise bunları bir süre barındırmış ancak daha sonra boşaltmışlar. Verilen mücdeleler sonunda Hamburg’taki iktidar yetkilileri, direnişteki mültecilere duldung vermiş. Akşam sastlerinde büyük bir salonda tartışma programı düzenledik. Programa yaklaşık olarak 130 kişi katıldı. Birçok gruptan insanlar gelmişlerdi. Değişik direniş grupları olarak birbirlerimizin deneyimlerini aktardık. Hamburg’taki mülteciler kendilerini verilen duldung (süreli tölerans) ‘tan hoşnut değiller. Duldung delien şeyin bir garantisi bulunmuyor. Devlet gerekli gördüğü zaman duldung sahibi olan insanları sınırdışı edebiliyor. Bu nedenle biz, Berlin’de yetkililerle yaptığımız görüşmelerde duldung önerisini şiddetle reddetmiştik. Hamburg’taki mülteci direnişçilerin şu anda merkezi tren istasyonuna yakın bir yerde bilgilendirme çadırları var. Bu çadırı da ziyaret ettik. Dün akşamki toplantıya başlarken geçen otobüs turu eyleminden kısa bir film gösterdik. Daha sonra da bugüne kadar gerçekleştiridiğimiz mücadele deneyimlerini birbirimize aktardık. Yeni çıkarılan hızlı sınırdışı yasasıyla ilgili olarak Hamburg’tan bir avukat da programda konuşma yaptı. Yasanın ayrıntılarını anlattı. Bu yasaya göre Almanya, gelecek mültecileri geri göndermeyi kolaylaştıran maddeler içeriyor. Bir konuşmacı da Sol Parti’den vardı. Bizim Sol Parti’ye yönelttiğimiz eleştirileri haklı buldu bu konuşmacı. Daha etkili bir mücadele yürütmeye çalışacaklarını vurguladı. Avrupa devletlerinin mülteci ve göçmenlere karşı baskı ve kontrol politikalarını yükselttiğini ve buna karşı mücadleyi birleşik ve güçlü hale getirmemiz gerektiği üzerinde durduk. Daha birkaç gün önce Libya ile İtalya arasındaki denizde 900 mülteci yaşamını yitirdi. Kapitalistlerin uyguladığı savaş, silah ticareti gibi politikalar nedeniyle insanlar kaçmak zorunda bırakılıyor ve yollarda ölüyorlar. Yollarda ölmeyenler de geldikleri Avrupa’da zamana yayılmış bir öldürme sistemiyle karşı karşıya kalıyoırlar. Otobüs turunu, direnişimizi kırmaya çalışan sisteme karşı yeniden toparlanmak, değişik mücadele grupları arasında bağlatılar kurmak ve daha güçlü bir direnişi hayata geçirmek amacıyla yapıyoruz. Adı otobüs turu olunca genelde turistik bir çağrışım yapıyor. Ancak bu eylemi gerçekleştirenlerin anlayabileceği zorlukları var. Akşamları boş saloınarda, altımıza bir izomat atarak yatıyoruz. Düzenli bi beslenme sözkonusu olmuyor. Ancak biz bunlardan şikayetçi değiliz. Zaten diğer zamanlarda da benzer bir hayatımız var bizim. Bu eylemlerle kendimizi daha özgür hissediyoruz çünkü bize dayatılan sınırlar ve izolasyon içinde yaşamayı reddediyoruz. Bizim gibi yaşayan sınıf kardeşlerimizle ortak bir zeminde buluşup mücadelede somut kazanımlar elde etmek istiyoruz. Hamburg’ta gerçekleştiridiğimiz tartışma başlangıç olduğu için biraz fazla uzadı.Zamanı iyi kullanamadık. Yorgun düştük ve diğer işlerimiz biraz aksamış oldu. Sabah yola çıkarken yaptığımız değerlendirme toplantısında bu eksiklikilerimizi nasıl giderebileceğimiz üzerinde durduk. Her toplantıda aynı isimlerin konuşma yapmasına son veriyoruz. Her toplantıda bir başka isim konuşma yapacak. Böylece herkes çalışmanın bir parçası olacak. Deneyimli olmayan arkdaşlarımız da kendi deneyimlerini geliştirecekler. Hepimiz internet, yazı yazma, foto, kamera gibi araçları kullanmayı öğreniyoruz. Böylece bütün işler bir kaç kişinin üstüne kalmayacak. Her kişi, bir başka kişinin talimatına ihtiyaç duymadan direniş örgütleme, gerekli işleri yapma işini öğrenmiş olacak. Mücadele uzun bir yol. Yorulanlar, gidenler oluyor. Aynı zamanda yeni katılanlar sürekli oluyor. Yeter ki mücadele kesintisiz sürsün isimlerin bir önemi bulunmuyor. Mücadele kendi öznelerini çıkartıyor. Yaşasın İnsanlaşma Ve Ortaklaşma Mücadelemiz 20.04.2015 Turgay Ulu Hamburg-Rostok