Eski adı Karl Marx şehri olan Chemnitz şehrindeyiz. Burada büyük bir mülteci kampına gittik. Kampın önünde kuyruk vardı. İçeri girmek ya da dışarı çıkmak için demir parmaklılı bir döner kapıdan geçiliyor. Bu kapıdan geçmeyen bir mülteciye, mavi kıyafetli bekçiler fena halde bağırdılar, mülteciyi azarladılar. Bu sırada fotoğraf çektik ve bekçiler bize de bağırdılar.
Chemnitz’deki mülteci kampının önünde bekleyenlerden bir grup, daha önce Dresden’de bıçaklanarak öldürülen Khalit adlı mültecinin komşuları, aynı apartmanda oturuyorlarmış. Daha sonra bu mülteciler başka bir apartmana sevkedilmişler. Geçen gün bu mültecilerin kaldığı yere naziler tarafından saldırı olmuş. Canları kırmış içeriye birşeyler atmışlar. Eritreli olan bu mülteciler, ilk kayıtların yapıldığı bu kampa gelerek sevklerinin Dresden dışında bir yere yapılmasını istiyorlardı ancak bu mültecilerle konuşmayı reddettiler.
Chemnitz’deki mülteci kampının içine girmemize izin verilmedi. Giriş kapısının önüne pankartlarımıza açıp buradaki mültecilerle sohbet ettik. Bu kampta kısa tutuyorlarmış. Burda kayıtlarını yapıp, birkaç hafta içinde başka yerlere sevkedilerlarmış. Kampın önünde bir de polis otosu bekliyordu. Bir süre sonra sürenin dolduğunu ve burayı terketmemiz gerektiğini söylediler.
Kampın önünde eylemlerimizi tamamladıktan sonra, burada bekleyen Eritreli mültecileri de yanımıza alarak gençlik merkezine gittik. Gençlik merkezindekilerin bizim geleceğimizden haberleri yokmuş, bir arkadaşları bizim geleceğimize dair not yazmış ancak onların eline geçmemiş. Bu nedenle biraz soğuk davrandılar önce. Daha sonra bir kadın arkadaş bizi kendilerinin kolektif yaşadığı bir proje evine davet etti, burada yatabileceğimizi söyledi. Gençlik merkezinde yaptığımız geniş katılımlı toplantıdan sonra bu proje evine geldik. Proje evinde bizim için yiyecek birşeyler hazırlamışlardı.
Bu sabah, Leipzig’e doğru yola çıkmadan önce nazi saldırısına maruz kalan Eritreli mültecilerle ilgili neler yapabileceğimizi tartıştık. Birlikte bir eylem yapma önerimizi, kendileri için daha kötü bir sonuç yaratır diye düşünerek kabul etmediler. Tekrar ilk kayıtların yapıldığı kampa giderek, başka bir yere sevk isteyecekler eğer bir sonuç alamazlarsa bize bildilercekler. Ondan sonra neler yapabileceğimizi tartışacağız.
Dresden ve Chemnitz gibi yerlerde nazi saldırıları var ve devlet mültecilerin can güvenliğini sağlamak için birşey yapmıyor. Proje evinde bu konular üzerine insanlarla sohbet ettik. 1990’larda olduğu gibi Almanya’da yeniden mülteci ve göçmenlere karşı ırkçı fiziki saldırıların arttığını söylediler. Bu tür yerlerde mücadel eden insanların sayısı da çok az bu nedenle birşey yapamıyorlar. Gene de nazi saldırısına uğrayan Eritreli mültecilerin kontak numaralarını buradaki yerel gruba verdik. Çeviri ve geçici olarak konaklamaları için onlara yardımcı olacaklar.
Akşamki toplantıda bazı mülteciler bizim devletle bağlantılı olup olmadığımızı sordu. Devlet ya da diğer kurumlarla bir bağlantımız olmadığını söyledik. Direk mülteciler olarak bu eylemleri örgütlediğimizi anlattık. Devletle bir ilişkimizin olmaması dolayısıyla bazı mülteciler kendilerine bir faydamızın dokunmayacağını düşünüyor. Fakat bazı reformların yapılması bizim eylemlerimiz sayesinde oldu.
Yaşasın İnsanlaşma ve Özgürleşme Mücadelemiz
07.05.2015
Turgay ulu
Chemnitz