BUS TOUR 2015 JENA-EİSENBERG

P1040750P1040757
Jena’ya vardığımızda kısa birşeyler atıştırıp iki mülteci kampına gitmek için yola çıktık. Gittiğimiz ilk mülteci kampındaki şefin yaklaşımı iyiydi. Bizim otobüs turu yaptığımızı meillerden biliyormuş. İçeri girip mültecilerle sohbet etmek istediğimizi söyledik. Bu isteğimize olumlu yaklaştı. Fakat odalara tek tek gitmemize olumlu bakmıyordu. Sonuç olarak içerdeki mültecilerle değişik dillerde konuştuk. Kampın şefi de mültecilerle birlikte resim çektirmek istedi. Mülteci kampındaki insanları akşam 19’da Jena’daki Enternasyonal Cafe’de gerçekleştireceğimiz toplantıya davet ettik.
Gittiğimiz ikinci mülteci kampı da Eisenberg’di. Eisenberg mülteci kampı tam bir hapishane görünümündeydi. Kampın etrafı demir parmaklıklarla çevriliydi. Binanın bahçesine girmek için iki demir kapıdan geçmeniz gerekir. İçeriye sadece burada kaydı olan mülteciler, kimliklerini göstererek girebilir. Dışarı çıkmak isteyen mülteciler ise kimliklerini kontrol odasına bırakmak zorunda.
Eisenberg’deki mültecilerle demir parmaklıklar ardından konuşmaya başladık. Bir süre sonra çok sayıda mülteci toplandı demir parmaklıkların ardına. Mülteciler, bu kampın çok kötü olduğunu anlatıyorlardı. Yemekler çok kötüymüş. Kontrol sistemi içinde izole olan insanlar stres içinde yaşıyorlardı. Mültecilerle kendi dillerinden uzun uzun sohbet ettik. Afganistanlılar, Suriyeliler, Afrikalılar, Iraklılar, Makedonyalılar gibi çok değişik ülkelerden gelmiş mülteciler vardı burada.
Avazımızın çıktığı kadar bağırarak tüm mültecileri bu hapishane özelliğinde olan kampı terketmeleri, dışarı çıkmalarını ve protesto etmeleri için davet ettik. İnsanlar önce biraz çekingen yaklaştılar daha sonra onları toplantıya götürüp tekrar geri getireceğimizi söyledik. Bunun üzerine birçok mülteci bizimle birlikte geldi. Bir kısmını kendi arabalarımızla, bir kısmını da otobüsle taşıyarak jena’ya getirdik.
Jena’da yemeklerimizi yedikten sonra toplantılar başladı ve mülteci kamplarının neden yıkılması gerektiğini, neden herkese kalma hakkı verilmesi gerektiğini anlattık. Mülteciler de sordukları sorularla olayı anlamaya çalıştılar. Dergilerimizi dağıttık onlara. Mülteciler çocuklarıyla birlikte gelmişlerdi toplantıya.
Mülteci kamplarında kalan insanların kendiliğinden bu izolasyon sistemini kırmalarını beklemek olmaz. Birileri buralara gidip direk kontak kurması gerekir ve insanlara bıkmadan anlatması gerekir. Eylemlere yeni katılan insanlar bu ziyaretler ve toplantılar sırasında hızla politikleşebiliyorlar. Daha iki haftadır Almanya’da olan ve bize gittiğimiz bir kamptan katılan genç bir mülteci artık kendi dilinde, mültecilere izolasyon sistemini kırmaları için konuşmalar yapıyordu.
Akşam saatinde gene hep birlikte yemek yedikten sonra büyük toplantıda, ırkçı ve kolonyalist mülteci yasalarını, izolasyon sistemini değişik konuşmacılar dile getirdiler. Tüm mültecilerin meil ve ya telefon adreslerini aldık. Jena’adaki yerel insiyatiflerin düzenledikleri toplantı saatlerini ve yerlerini verdik. Buralara katılıp hakları ve özgürlülleri için mücadeleye davet ettik onları. Toplantı bittikten sonra da tüm mültecileri geldikleri yere geri bıraktık.
Yaşasın İnsanlaşma ve Ortaklaşma Mücadelemiz
04.05.2015
Turgay ulu
Jena